letstalkaboutcinema
sinema,soundtrack,artist/actress biyografi,çarpıcı sahneler,film eleştirileri
29 Mart 2013 Cuma
12 Mart 2013 Salı
The Odd Life Of Timothy Green(Timothy Green'in sıradışı yaşamı)
Yönetmen :Peter Hedges
Oyuncular: Jennifer Garner ,Joel Edgerton,Cj Adams
Süre:105 dakika
Tür: fantastik,drama,komedi
Doktor Cindy ve Jim adındaki çiftin çocukları olmayacağını ve artık boşuna uğraşmamaları gerektiğini söylemiştir. Cindy(Jennifer Garner) ve Jim(Joel Edgerton) bunun üzerine çok üzülür.Jim ve Cindy umutlarını kaybetmemek için küçük bir oyun oynarlar ve nasıl bir çocuk istediklerini kağıda yazıp bir kutu içeriside bahçelerindeki ağacın altına gömerler.O gece bir mucize olur ve film başlar.
Oyuncular: Jennifer Garner ,Joel Edgerton,Cj Adams
Süre:105 dakika
Tür: fantastik,drama,komedi
Doktor Cindy ve Jim adındaki çiftin çocukları olmayacağını ve artık boşuna uğraşmamaları gerektiğini söylemiştir. Cindy(Jennifer Garner) ve Jim(Joel Edgerton) bunun üzerine çok üzülür.Jim ve Cindy umutlarını kaybetmemek için küçük bir oyun oynarlar ve nasıl bir çocuk istediklerini kağıda yazıp bir kutu içeriside bahçelerindeki ağacın altına gömerler.O gece bir mucize olur ve film başlar.
Asında hikaye/senaryo yazarı olan Peter Hedges'in üçüncü yönetmenlik deneyimi olmasına rağmen , hepsinde de seyircinin beğenisini almayı başarmıştır.Filmin hikayesi de çok parlak bir oyuncu olmayan Ahmed Zappa'ya aittir.Bu fantastik dram türündeki film ilk bakışta çok görkemli görünmese de ve filme ilk girdinizde soru işraretleri uyandırsada , daha sonrasında sizi içerisine alan hikayesi filmi sonuna kadar bir çırpıda izletiyor . Soundtrackleri adeta filmle bütünleşmiş , çok başarılı.Daha önceki yazılarımda da söylediğim gibi , film boyunca devam eden ve filmi masallaştıran müziklere hayranlık duyuyorum.Birazda oyunculardan bahsedelim isterseniz. Jennifer Garner her zamanki büyüleyici yüz mimikleriyle tam da en sevdiği tür olan bu filmde gerçekliğinden şüphe duymayacağınız bir karakteri canlandırıyor.
Warrior filmindeki muhteşem performansıyla tanıdığımız Jeol Edgerton'u The Thing ve Zero Dark Thirty gibi ciddi filmlerden de biliyor olabilirsiniz. Avusturalyalı oyuncunun aynı zamanda senaryo/hikaye yazarlığı, kısa film yönetmenliği, yapımcılık gibi diger meziyetlerinin de olduğunu söylemekte fayda var.Daha öncede" Dan in Real Life 2007 " filminde beraber çalıştıkları Cj Adams'ın ikinci uzun metrajlı tecrübesiyle gelecek vaadediyor .Filmde Timothy'nin nereden geldiğini ve nereye gittiğini kimsenin sormaması, herkesin onu bir mucize olarak kabul etmesini de filmi; herşeyin çok iyi olduğu , kötünün aslında o kadar da kötü olmadığı masallara benzetmek çok doğru olacaktır.Film halen vizyondayken kaçırmamanızı ve kaçırırsanız da dvd koleksiyonunuza katacağınız güzel bir aile filmi olacağını unutmayın.İçinizdeki iyi duyguları açığa çıkaracak, umudu ve aslında ,imkansızı size tattıracak bu güzel filmi izlerken duygulanmamanız elde değil. İyi seyirler.
11 Mart 2013 Pazartesi
Hachiko: A Dog's Tale
Yönetmen: Lasse Hallström
Oyuncular: Richard Gere,Joan Allen,
Süre: 93 dakika
Türü: Drama
Hachiko , küçük bir çocuğun anlatımında , piyano eşliğinde iyi bir giriş yapıyor. 2009 yapımı olan Filmi arkadaş(Tunç A.) tavsiyesi üzerine izlediğimden ve köpekli filmlere karşı ön yargılı oluşumdan dolayı başta tereddüt ettim.Daha sonra filmin sizi tamamen içine alan hikayesine kapıldım.
Her şey üniversitede müzik profesörlüğü yapan Parker Wilson'in (Richard Gere) iş dönüşü Hachi'yi tren garında bulmasıyla başlıyor. Mutlu bir Amerikan ailesi olan Wilsonların yeni üyesi olmasını ve geçen süre içerisinde sahibiyle arasında kurduğu duygusal bağı konu alıyor. Japon Akita cinsi olan ve Hachiko yu canladıran bu yetenekli köpeğin oyunculuğuda takdire şayan. Özellikle tüm film boyunca devam eden piyano ve keman (Christopher Young ,Jan A.P. Kaczmarek) duygulara dokunmayı çok iyi başarıyor.Filmin sonunda, izlediğiniz bu hikayenin tamamen gerçek olması da hissettiklerinizi ikiye katlıyor..Gerçek Hachi Japonya'da 1923-1935 yılları arasında yaşamış ve Tokyo Üniversitesinde Profesörlük yapan Dr.Hidesbura Ueno nun sadık arkadaşı olmuştur.Bir gün, iş çıkış saatlerini hesaplayarak onu karşılamaya giden Hachi'yi metro istasyonunda gören profesör çok şaşırdı.Ve bundan sonraki bir yıl boyunca Hachi her sabah profesörü metroya bıraktı ve iş çıkışında her akşam aynı saatte istasyonda karşıladı.Bir akşam Hachi yine aynı yerinde profesörü beklerken ...... devamını filmi izlemeyenler için söylemek pek te hoş olmayacaktır .(Hachi'nin gerçek hikayesine Wikipedia dan ulaşabilirsiniz.)
Filmi herkesin izlemesini tavsiye ederim.Çok dokunaklı ve gerçek bir hikaye eminim beğeneceksiniz.En azından Heykeli dikilen bir köpeğin hikayesini izlemeye değer diye düşünüyorum.
Oyuncular: Richard Gere,Joan Allen,
Süre: 93 dakika
Türü: Drama
Hachiko , küçük bir çocuğun anlatımında , piyano eşliğinde iyi bir giriş yapıyor. 2009 yapımı olan Filmi arkadaş(Tunç A.) tavsiyesi üzerine izlediğimden ve köpekli filmlere karşı ön yargılı oluşumdan dolayı başta tereddüt ettim.Daha sonra filmin sizi tamamen içine alan hikayesine kapıldım.
Her şey üniversitede müzik profesörlüğü yapan Parker Wilson'in (Richard Gere) iş dönüşü Hachi'yi tren garında bulmasıyla başlıyor. Mutlu bir Amerikan ailesi olan Wilsonların yeni üyesi olmasını ve geçen süre içerisinde sahibiyle arasında kurduğu duygusal bağı konu alıyor. Japon Akita cinsi olan ve Hachiko yu canladıran bu yetenekli köpeğin oyunculuğuda takdire şayan. Özellikle tüm film boyunca devam eden piyano ve keman (Christopher Young ,Jan A.P. Kaczmarek) duygulara dokunmayı çok iyi başarıyor.Filmin sonunda, izlediğiniz bu hikayenin tamamen gerçek olması da hissettiklerinizi ikiye katlıyor..Gerçek Hachi Japonya'da 1923-1935 yılları arasında yaşamış ve Tokyo Üniversitesinde Profesörlük yapan Dr.Hidesbura Ueno nun sadık arkadaşı olmuştur.Bir gün, iş çıkış saatlerini hesaplayarak onu karşılamaya giden Hachi'yi metro istasyonunda gören profesör çok şaşırdı.Ve bundan sonraki bir yıl boyunca Hachi her sabah profesörü metroya bıraktı ve iş çıkışında her akşam aynı saatte istasyonda karşıladı.Bir akşam Hachi yine aynı yerinde profesörü beklerken ...... devamını filmi izlemeyenler için söylemek pek te hoş olmayacaktır .(Hachi'nin gerçek hikayesine Wikipedia dan ulaşabilirsiniz.)
Filmi herkesin izlemesini tavsiye ederim.Çok dokunaklı ve gerçek bir hikaye eminim beğeneceksiniz.En azından Heykeli dikilen bir köpeğin hikayesini izlemeye değer diye düşünüyorum.
The Odd Life Of Timothy Green Soundtrack
The Odd Life Of Timothy Green Soundtrack
Glen Hansard : This Gift
Çok dokunaklı bir film ve dokunaklı bir parça
Gangster Squad (Suç Çetesi)
Yönetmen: Ruben Fleischer
Oyuncular: Sean Penn,Ryan Gosling,Josh Brolin ve esas kız Emma Stone
Süre : 113 dakika
Afişine ilk baktığımda ve daha önceden fragmanlarını izlediğimde; "evet güzel bir mafya filmi geliyor " diye heyecanlandığım ama ; ne yazık ki yine yüz güldürmeyen, eh işte dedirten, Kanunsuzlar(Lawless) filminden sonra hissettiğim duyguyla karşı karşıya kaldığım bir film.
Josh Brolin, Sean Penn ,Ryan Gosling gibi çok sıkı oyuncuların oynadığı bir filmin vasat olmasındaki suçu , daha önce Zombieland ve 30 Minute or Less gibi absürt komedi filmlerini çeken yönetmende aramak haksızlık olur! Diğer yandan bu filmi Martin Scorsese yönetseydi de çok iyi bir senaryo muydu ,bilinmez!Josh Brolin in 1949 da Los Angleles 'ın yozlaşmış polisleri ve politikacıları içerisinde ,nereden geldiği bilinmeyen ve her nasıl olduysa birimin başında olup temiz kalabilen bir adamın emriyle ekip oluşturması ve bu ekiple kanun dışı yöntemlerle gangsterlerle savaşması konu alan klasik bir yapım. Nick Nolte gibi usta bir oyuncunun o rolde ne aradığınından , castın ne kadar başarılı olduğunu anlarsınız.Gerçekten de filmde birçok adını sayamayacağım parlak oyuncular mevcut, burlardan bir tanesi de Michael Pena .Filmdeki rolunün gerçekten çok kötü ve gereksiz olduğunu göreceksiniz.Diğer birçok oyuncu için bu eleştirileri tekrarlamak yerine filmde ciddi anlamda bir cast sorunu olduğunu söylemek yerinde olur.Ve tabiki Sean Penn'i abartılı , "meşhur" gangster Mickey Cohen rolunde izlemek hiç te keyif verici değildi.Filmle ilgili bu kadar ağır eleştiri de bulunmamın nedeni , filmden beklentimin büyük olması sanırım.Aslında filmde eksik olan filmin hikayesi; mafia aklımıza gelince illaki işin içerisinde Sicilya olması , bir İtalyan olması gerekiyor, belkide sorun filmdeki gangsterin bu tipik özellikleri taşımıyor olmasından kaynaklanıyordur.
27 Ocak 2013 Pazar
François Cluzet-Biyografi
Doğum Tarihi:25 Eylül
1955
Fransız sinema ve tiyatro oyuncu olan François Cluzet ,Paris'te büyüdü ve ilk olarak sahneye 1976 da çıktı.Üç yıl sonra ilk filmi Coctail Molotov 'da Diane Kurys ile birlikte rol aldı.Bir yıl sonra Cluzet , Claude Chabrol'un yönettiği beğenilen aile dramasıyla ortaya çıktı.İkili 1982 de Les fantômes du chapelier(The Hatter's Ghost)için tekrar bir araya geldi.1983 te Jean Becker ile L'été meurtrier(One Deadly Summer) filminde oynadı.Fransız Ulusal sinema film ödülleri olan Cesar 'da O yılın en iyi yardımcı oyuncu adayı olarak gösterildi.Aynı yıl , Vive la sociale ile listelerde en iyi erkek oyuncu adayı olarak yer buldu.
Cluzet, özellikle dramatik filmlerde kamera arkasına
geçen bir dizi usta yönetmenle el sıkışarak;1983 te yeniden Diane Kurys
ile Coup de foudre'de ,daha önce de beraber çalıştığı Bertrand
Tavernier ile Round Midniht(1985)'ta, Tony Gatlif ile Rue Du
depart(1985), Clarie Denia (Chocolat1987),Pierre Joliet(Force Majure,1988 Cesar ödüller en iyi ikinci erkek oyuncu adayı), Bertrand Blier(Trop belle pour toi,1989), ve tekrar Robert Enrico ile (La Revolution Française);1988 yılında Une Affaire de femmes için bir araya gelen ikili daha sonra , kıskançlık yüzünden işkence eden bir kocayı canlandırdığı L'enfer(1944)'de Claude Chabrol ile tekrar birlikte çalıştı.1994 te Robert Altman'ın yönettiğin toplumsal bir film olan Pret-a-Porter ve yönetmenliğini Lawrence Kastan'ın yaptığı romantik film French Kiss ile uluslararası sinema alanında ilk deneyimlerini yaşamıştır.1955 te Les Apprentis(Cesar sinema ödüllerinde en iyi erkek oyuncu adayı) ve Enfantes de salaud filminde Tonnie Marshall ile,1997 de yeni bir Claude Chabrol filmi olan Rien ne va plus ile Fransız sinemasına dönüş yapmıştır.Cluzet'ın genellikle açı çeken bir yazarı resmettiği roller; Fin Aout,Oliver Assayas ile Debut Septembre, L'examen de minuit(1988) ve Je suis un assassin(2004).Janis at John (2003 ) filminde John Lennon 'u canlandıran Cluzet , France Boutique(2004) te tele-alışveriş sorumlusu rolünde oynadı. 2005 te 1973 Şili darbesini konu alan La Domanie Perdu filminde Raoul Ruiz ile birlikte rol aldı. 2006 Quatre Etoiles'te İsabelle Carre'in aşkı ile tutulan , dokunaklı ve naif karakteri canlandırdığı 2006 Cluzet için çok büyük bir yıl oldu.Ama çifte cinayetten şüpheli bir doktoru oynadığı başrolü Tell no one uluslarasası alanda daha geniş bir izleyici kitlesi tarafından ilgi gördü.Bu rolü için 2007 Cesar'da en iyi aktör dalında ödül kazandı.
Bu güne kadar ki en büyük uluslararası başarısını The Intouhcable filmiyle yapmıştır.Cluzet'in Fransız aktrist Marie Trintignant tan olan Paul adında bir oğlu bunun yanı sıra diğer çocukları;Blanche,Joseph,Marguerite.
Bu güne kadar ki en büyük uluslararası başarısını The Intouhcable filmiyle yapmıştır.Cluzet'in Fransız aktrist Marie Trintignant tan olan Paul adında bir oğlu bunun yanı sıra diğer çocukları;Blanche,Joseph,Marguerite.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)